Saygıdeğer vatandaşlarımız ve kıymetli dostlarımız,

Türk milletinin binlerce yıllık devlet geleneğinin son temsilcisi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıldönümünü coşku ve kıvançla kutladığımız bu gurur günümüzde hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Bu anlamlı günümüze katılarak Cumhuriyetimizin 100. yılının mutluluğunu bizlerle paylaşan Sayın Meclis Başkanı, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı, Kıymetli Federal ve Eyalet Parlamentosu üyeleri, BW Hükümeti Temsilcisi ve Kaymakam ve Belediye Başkanları ile korkonsülerden kıymetli meslektaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.

Cumhuriyet, Türk milletinin Büyük Atatürk önderliğinde verdiği emsalsiz mücadelenin, vatan sevgisinin, egemenlik ve bağımsızlık iradesinin ortaya çıkardığı bir eserdir. Cumhuriyetimizin kurucuları olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını, vatanımızın bağımsızlığı, birliği, bütünlüğü ve demokrasimiz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, istiklal ve egemenliğimiz için her şeylerini ortaya koyan kahraman gazilerimizi, 100 yıllık serüveninde ülkemizin gelişimine hizmet eden tüm vatan evlatlarını derin minnet duygularımızla anıyoruz.

Kıymetli misafirler,

100 yıl önce nice badireler atlatılarak kurulan 13 milyonluk Türkiye’nin nüvesinden bugün, 90 milyona yaklaşan genç ve eğitimli nüfusu, rekabetçi işgücü, dinamik özel sektörü, ulaşım, sağlık, telekomünikasyon, enerji ve savunma sanayii alanlarında gelişmiş teknolojik altyapısıyla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıkmıştır. Örneğin Türk otomotiv sanayii, 2 milyon adet kurulu kapasite ile dünyada 14., Avrupa’da 4. sırada yer almaktadır. Türkiye, çelik üretiminde dünyanın en büyük 8. ve Avrupa’nın en büyük 2. üreticisidir. Bugün Almanya ile ticaret hacmimiz 50 milyar Avro’yu aşmıştır. Ülkemiz ile BW arasındaki ticaret hacmi ise yükselmeye devam etmekte olup 8.1 milyar Avro’ya ulaşmıştır.

Ülkemizdeki büyük altyapı ve teknoloji hamlelerinin sonucu olan eserlerin bazılarının fotoğraflarını salon girişinde sizlere sunuyoruz.

Elbette Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değişikliği değil, toplumsal dönüşümün de katalizörü olmuştur. Cumhuriyetimiz, kadınlara eşit ve medeni yurttaşlık hakkını sunan ilk toplumlardan biri olmanın gururu ile yetinmemiştir. Bugün kadınlarımız her alanda varlar. Dünyanın en iyi Ulusal Kadın Voleybol Takımına sahibiz. Aktrislerimiz en prestijli ödülleri alıyorlar. Kadın bilim insanlarımız, iş kadınlarımız dünyada adlarından söz ettiriyor. Benim karşınızda Başkonsolos olarak bulunmam da yine Cumhuriyetimizin sayesindedir.

Değerli Konuklar,

Bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin inşasından tutun da, Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri Almanya’ya eğitim için gönderilen Türk öğrencilerin geri döndüklerinde ülkemizde yaptıkları güzel işlere kadar, hep iyi bir işbirliği içinde olduğumuz, tarihi ve çok boyutlu bağlarımız bulunan, yaklaşık 3.5 milyon insanımızın aramızdaki gönül bağını oluşturduğu Almanya’da 100. yılımızı kutlamanın ayrı bir mutluluk olduğunu da bildirmeliyim.
Neredeyse tüm Avrupa kurumlarının ve güvenlik mimarisinin önemli iki ülkesi olarak, bizi birbirimize bağlayan ortak menfaatler her zaman farklı düşündüğümüz noktalardan daha fazla olmuştur.

Bildiğiniz gibi 2023 yılı ülkemiz için çok zor başlamıştır. Tarihimizin en büyük felaketi olan iki büyük deprem, Almanya’nın üçte biri büyüklüğünde bir alanı etkilemiştir. Depremin yaralarını sarmak için çalışmalar bütün hızıyla devam etmekte olup, depremin ilk anlarından itibaren burada yaşayan Türk toplumu, Alman dostlarımız ve BW Eyaleti tarafından gösterilen dayanışmaya bu vesileyle bir kez daha teşekkür ederim. Ülkemiz gibi bu yıl felaketlerle mücadele eden tüm ülkelerin acılarını paylaşıyoruz.

Kıymetli konuklar,

Her ne kadar tarihin en acılı dönemlerinden olan I. Dünya Savaşı sonrasında büyük mücadelelerle kurulduysa da, Cumhuriyet ilk yıllarından itibaren ve halen günümüzde Atatürk’ün ifade ettiği “yurtta barış dünyada barış” idealine her zaman bağlı olmuştur. Geçmiş acıları deşerek düşmanlıklar yaratmak ve tarihi olaylardan husumet çıkarmak yerine hep dostluklar ve işbirliği inşa etmeye çalışmıştır. Günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık devlet tecrübesi ile harmanladığı, ilim ve bilimin izindeki bir ülke olarak, bölgesindeki ve dünyadaki sorunlara, çatışma ve savaşlara kalıcı çözümler bulmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermektedir.

Elbette dünyamız kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinin içinden geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, önümüzdeki yüzyılda da Türkiye yüzyılı vizyonuyla, çoğulcu demokratik yapısını, dinamik ekonomisini, canlı kültürel hayatını, barış odaklı insani diplomasisini daha da güçlendirerek, dostlarına güven vermeye, geniş bir coğrafyadaki ülkeler ve halklar için umut kaynağı olmaya devam edecektir.

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Bugün Almanya’da artık 4., 5. neslinden bahsettiğimiz, kendi tabirleriyle anne ve baba sevgisi gibi diye iki ülkeye olan sevgilerini ifade eden Almanyalı Türkler her alanda önemli başarılara imza atmaktadır. Onbinlerce Türk kökenli girişimci, yüzbinlerce insana istihdam imkanı sağlamaktadır. Türk kökenli siyasetçiler, bilim insanları, sanatçılar, sporcular hepimizi gururlandırmaktadır. Bugün bazıları da aramızdadır. Ayrıca günümüzde de pek çok Türk vatandaşı mühendis, mimar, doktor yurtdışında çalışmak için buradaki Türk toplumun da etkisiyle Almanya’yı tercih etmektedir. Almanya Türk toplumunun bundan sonra da aynı başarılı çizgiyi sürdüreceğinden, birlik ve beraberlik içinde hem Almanya’ya, hem Türkiye’ye hem de Türk-Alman dostluğuna katkılarda bulunmaya devam edeceğinden hiçbir şüphemiz bulunmamaktadır.

Biz de konsolosluk olarak buradaki vatandaşlarımıza görev alanımız çerçevesinde olabilecek en iyi hizmeti sunmak, Alman makamlarıyla işbirliğimizi geliştirmek için Ataşeliklerimizle birlikte var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle ben, gerektiğinde mesai mefhumu gözetmeden çalışan Başkonsolosluğumuzun tüm görevlilerine de teşekkür ediyorum.

Değerli misafirler,

Bu duygularla, hepinizin Cumhuriyet Bayramı’nı en iyi dileklerimle kutluyor, sizlere güzel bir akşam diliyorum. “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” ve “yaşasın Türk Alman dostluğu”.