24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle Konut'ta Resepsiyon
M. Türker ARI
23.11.2012
Değerli Öğretmenler,
Sayın Alman misafirler,
Değerli Konuklar,
24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı Günü’nü kutluyor, yurtdışında icra ettiğiniz başarılı görevinizden ötürü sizleri ayrıca tebrik ediyorum.
24 Kasım 1928, ulu önder Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Şüphesiz bu unvan kendisine tesadüfen layık görülmemiştir. Modern Türkiye’nin kuruluşunda Atatürk’ün vizyonu, dehası ve dirayeti, eğitim alanında da köklü reformların yapılmasını mümkün kılmış, halkımızın çağdaş dünyayı ve gelişmeleri yakalamasında önemli bir adım böylece atılmıştır.
Atamızın 100. doğum yıldönümü olan 1981 yılından itibaren her 24 Kasım, yani Atamıza “Başöğretmen” unvanının verildiği gün, ülkemizde ve Türklerin yaşadığı her yerde öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Sizler, büyük sorumluluklar üstlenmektesiniz. Ülkemizi ve insanımızı çağdaş uygarlık düzeyine taşıyan öğretmenlerimizin üstlendikleri bu sorumluluklar, içinde yaşadığımız dünyada her geçen gün daha büyük önem kazanmaktadır. Öğretmenlerimiz her zaman ülkelerinin yarınlarını şekillendiren mimarlar olarak büyük özveriyle Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etmişlerdir. Atatürk “Öğretmenler, gelecek kuşaklar sizin eseriniz olacaktır” sözüyle bu önemli ve onurlu görevi öğretmenlere vermiştir.
Bakın Atatürk, Nutuk’ta gelecek kuşaklara, gençlere yönelik hangi mesajı veriyor:
"Saygıdeğer Efendiler,
Sizi günlerce işgal eden uzun ve detaylı söylevim, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikayesidir. Bunda, Milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem, kendimi mutlu sayacağım.
Efendiler, bu söylevimle, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir Milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu Aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu sonucu, Türk Gençliğine emanet ediyorum."
Siz öğretmenler, Türk gençliğinin iyi yetiştirilmesi sorumluluğunu da omuzlarınızda taşıyorsunuz.
Türk ve Türk kökenli gençlerimizin anadil eğitimlerinin desteklenmesi amacıyla görev bölgemizde çalışmalarını sürdüren öğretmen sayısı şu an itibarıyla 134’tür. Tabii ki 20 gönüllü öğretmenimizi ve eğitim çalışmalarına gönül vermiş daha nice insanımızı da unutmuyoruz.
Sizler, görev bölgemizde sayısı 640 bulan okulda, okul aile birliklerimiz ile işbirliği içerisinde bölgemizdeki 13.500 Türk çocuğuna ve ailelerine, kısacası insanımıza, hizmet etme yolunda görevlerinizi başarıyla yerine getirmektesiniz.
Köklü tarihe ve zengin kültüre sahip ülkemizin yarınları, sizlerin buradaki çabalarınızla da şekillenmektedir. Burada Türkçemizi ve kültürümüzü öğrettiğiniz öğrencilerimiz, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesine büyük katkılar yapacak potansiyeldedir.
Öğretmenlerimizin çabalarının değerini, çeşitli toplantılarımızda bizlerle güzel Türkçe ve Türkiye özlemiyle konuşan insanımızın, ilk ve orta öğretim yıllarında Türkçe derslerine katıldığını öğrendikten sonra daha iyi anlamaktayız.
Sizlerin sadece Türk öğrencilerle değil, Alman makamlarıyla ve kurumlarıyla kurmuş olduğunuz yakın temasları ve ilişkileri de fevkalade önemsemekteyiz. Keza toplantılarımız vesilesiyle bulunduğumuz farklı şehirlerdeki Baden-Württemberg makamlarının “buradaki öğretmeniniz aktif ve katılımcı” şeklindeki yorumlarını giderek daha fazla bölgede duymaktayız.
İnsanımızın erdemli ve sorumlu bireyler olarak gelişimi, Devlet görevlileri olarak hepimizi yakından ilgilendiren bir konudur.
Milattan önce 469 – 399 yılları arasında yaşayan Filozof Sokrates’i ve temel görüşlerini hepimiz biliriz. Bakın Sokrates, Devletin erdemli bireyler yetiştirilmesi hususunda neler söylüyor:
“Aynı zamanda bir eğitim kurumu olan polis, yurttaşlarını gerçek mutluluğa eriştirmekle, onları ruhlarına özen gösteren iyi insanlar haline getirmekle mükelleftir. Devlete düşen, yurttaşlarını özellikle manevi yönden geliştirmek, onları kendi iyi telakkisine göre erdemli varlıklar haline getirmektir.”
Toplumumuzda erdemli bireyler yetiştirilmesi sürecinde yapmış olduğunuz çabalarınızdan ve çalışmalarınızdan ötürü tekrar teşekkürlerimi sunarım.
Öğretmenler Gününüzü tekrar kutlar, başarılarınızın devamını dilerim.
Sayın Alman misafirler,
Değerli Konuklar,
24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Tüm öğretmenlerimizin bu anlamlı Günü’nü kutluyor, yurtdışında icra ettiğiniz başarılı görevinizden ötürü sizleri ayrıca tebrik ediyorum.
24 Kasım 1928, ulu önder Atatürk’ün "Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Şüphesiz bu unvan kendisine tesadüfen layık görülmemiştir. Modern Türkiye’nin kuruluşunda Atatürk’ün vizyonu, dehası ve dirayeti, eğitim alanında da köklü reformların yapılmasını mümkün kılmış, halkımızın çağdaş dünyayı ve gelişmeleri yakalamasında önemli bir adım böylece atılmıştır.
Atamızın 100. doğum yıldönümü olan 1981 yılından itibaren her 24 Kasım, yani Atamıza “Başöğretmen” unvanının verildiği gün, ülkemizde ve Türklerin yaşadığı her yerde öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Sizler, büyük sorumluluklar üstlenmektesiniz. Ülkemizi ve insanımızı çağdaş uygarlık düzeyine taşıyan öğretmenlerimizin üstlendikleri bu sorumluluklar, içinde yaşadığımız dünyada her geçen gün daha büyük önem kazanmaktadır. Öğretmenlerimiz her zaman ülkelerinin yarınlarını şekillendiren mimarlar olarak büyük özveriyle Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etmişlerdir. Atatürk “Öğretmenler, gelecek kuşaklar sizin eseriniz olacaktır” sözüyle bu önemli ve onurlu görevi öğretmenlere vermiştir.
Bakın Atatürk, Nutuk’ta gelecek kuşaklara, gençlere yönelik hangi mesajı veriyor:
"Saygıdeğer Efendiler,
Sizi günlerce işgal eden uzun ve detaylı söylevim, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikayesidir. Bunda, Milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem, kendimi mutlu sayacağım.
Efendiler, bu söylevimle, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir Milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu Aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu sonucu, Türk Gençliğine emanet ediyorum."
Siz öğretmenler, Türk gençliğinin iyi yetiştirilmesi sorumluluğunu da omuzlarınızda taşıyorsunuz.
Türk ve Türk kökenli gençlerimizin anadil eğitimlerinin desteklenmesi amacıyla görev bölgemizde çalışmalarını sürdüren öğretmen sayısı şu an itibarıyla 134’tür. Tabii ki 20 gönüllü öğretmenimizi ve eğitim çalışmalarına gönül vermiş daha nice insanımızı da unutmuyoruz.
Sizler, görev bölgemizde sayısı 640 bulan okulda, okul aile birliklerimiz ile işbirliği içerisinde bölgemizdeki 13.500 Türk çocuğuna ve ailelerine, kısacası insanımıza, hizmet etme yolunda görevlerinizi başarıyla yerine getirmektesiniz.
Köklü tarihe ve zengin kültüre sahip ülkemizin yarınları, sizlerin buradaki çabalarınızla da şekillenmektedir. Burada Türkçemizi ve kültürümüzü öğrettiğiniz öğrencilerimiz, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin gelişmesine büyük katkılar yapacak potansiyeldedir.
Öğretmenlerimizin çabalarının değerini, çeşitli toplantılarımızda bizlerle güzel Türkçe ve Türkiye özlemiyle konuşan insanımızın, ilk ve orta öğretim yıllarında Türkçe derslerine katıldığını öğrendikten sonra daha iyi anlamaktayız.
Sizlerin sadece Türk öğrencilerle değil, Alman makamlarıyla ve kurumlarıyla kurmuş olduğunuz yakın temasları ve ilişkileri de fevkalade önemsemekteyiz. Keza toplantılarımız vesilesiyle bulunduğumuz farklı şehirlerdeki Baden-Württemberg makamlarının “buradaki öğretmeniniz aktif ve katılımcı” şeklindeki yorumlarını giderek daha fazla bölgede duymaktayız.
İnsanımızın erdemli ve sorumlu bireyler olarak gelişimi, Devlet görevlileri olarak hepimizi yakından ilgilendiren bir konudur.
Milattan önce 469 – 399 yılları arasında yaşayan Filozof Sokrates’i ve temel görüşlerini hepimiz biliriz. Bakın Sokrates, Devletin erdemli bireyler yetiştirilmesi hususunda neler söylüyor:
“Aynı zamanda bir eğitim kurumu olan polis, yurttaşlarını gerçek mutluluğa eriştirmekle, onları ruhlarına özen gösteren iyi insanlar haline getirmekle mükelleftir. Devlete düşen, yurttaşlarını özellikle manevi yönden geliştirmek, onları kendi iyi telakkisine göre erdemli varlıklar haline getirmektir.”
Toplumumuzda erdemli bireyler yetiştirilmesi sürecinde yapmış olduğunuz çabalarınızdan ve çalışmalarınızdan ötürü tekrar teşekkürlerimi sunarım.
Öğretmenler Gününüzü tekrar kutlar, başarılarınızın devamını dilerim.
Makbule Koçak Kaçar
Başkonsolos
Pazartesi - Cuma
08:30 - 16:30
(Konsolosluk işlemleri: 09:00-14:00)
Tatil Günleri 2024
29.03.2024 | AFC Resmi Tatili - Paskalya | |
1.04.2024 | AFC Resmi Tatili - Paskalya | |
10.04.2024 | Ramazan Bayramı 1. Günü | |
10.04.2024 | Ramazan Bayramı 1. Gün | |
1.05.2024 | İşçi Bayramı | |
9.05.2024 | AFC Resmi Tatili - Hz. İsa'nın Göğe Yükselişi | |
20.05.2024 | AFC Resmi Tatili | |
30.05.2024 | AFC Resmi Tatili - Yortu Bayramı | |
3.10.2024 | AFC Resmi Tatili - AFC Milli Günü | |
29.10.2024 | Cumhuriyet Bayramı | |
1.11.2024 | AFC Resmi Tatili - Azizler Yortusu | |
25.12.2024 | AFC Resmi Tatili - 1. Noel Günü | |
26.12.2024 | AFC Resmi Tatili - 2. Noel Günü | |
1.01.2025 | Yeni Yıl | |
6.01.2025 | AFC Resmi Tatili - 3 Kutsal Kral |
+49 30 56 83 73 099