UETD Stuttgart Temsilciliği’nin Değerli Konukları,
Sayın Misafirler,

Bugünkü iftar davetini tertipleyen, başta UETD Stuttgart Temsilcisi Davut Sanatçı olmak üzere, tüm emeği geçenlere öncelikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Başkonsolosluk olarak toplumumuzla yaptığımız yoğun temaslarımıza, Ramazan ayı vesilesiyle kurulan bereketli iftar sofralarında da devam ediyor, toplumumuzla birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.

Başkonsolosluk olarak Ramazan ayının ilk gününde Stuttgart’ta verdiğimiz iftar davetine ilaveten, bugüne kadar, görev bölgemizdeki birçok şehirde iftar sofralarına konuk olduk. İzninizle, bu iftar sofralarında gördüğüm güzel bir manzarayı bu vesileyle aktarmak istiyorum.

Toplumumuz, içinde yaşadığı Alman toplumuyla yoğun iletişim halindedir. İyi ilişkiler geliştirmiştir. İftar sofralarına, başta Belediye Başkanları olmak üzere, Alman konuklarımız da yoğun olarak katılmış, bu güzel anı bizlerle birlikte paylamıştır. Çeşitli temaslarımız vesilesiyle görüştüğüm Alman çevreler, toplumumuzun bu misafirperver ve kendi kültürüne özgüvenle yaklaşan tutumu çerçevesinde iftar sofralarına davet almaktan duydukları memnuniyeti dile getirmektedir.

İftar sofralarında müşahede ettiğim ikinci güzel bir ortam ise, hangi görüşe veya yaşam tarzına sahip olursak olalım, iftar sofralarının toplumumuzu bir araya getirmesidir. Toplumumuza hakim karşılıklı anlayış ve sevgi, hoşgörü, esasen özlemini her zaman yüreğimizde hissettiğimiz ülkemizin her köşesindeki kültürel değerlerimizi de yansıtmaktadır. Kültürel değerlerimizin ve öz benliğimizin farkında olmak gerekir. Bu değerlerin yeni nesillere aktarılması için, Türk sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşmektedir.

Özgüven konusuna önem vermekteyiz. Yeni neslin özgüvene sahip bireyler olarak yetişmesi için çabalamalıyız. Toplumumuzun her bireyi değerlidir. Bu değerin farkında olmamız gerekir.

Bu noktada, Mevlana’ya kulak verelim:

“Sen değerinle ve düşüncenle, iki aleme de bedelsin, ama ne yapayım ki, kendi değerini bilmiyorsun”.

Kendi değerimizin ortaya konulması, yaşadığımız topluma katma değerimizi daha fazla aktarmamız ve her alanda aktif olmamız, günümüzün gereklilikleri arasındadır. Özgüvenle ve sahip olduğumuz kültürel değerleri koruyarak, geleceğe sağlam temeller üzerinde bakmayı arzu ediyoruz.

Bu çerçevede, bir araya geldiğimiz iftar sofralarının bu yaklaşımımızın pekiştirdiğini ve muhabbetimizi arttığını görüyor, bundan mutluluk duyuyorum.

Başkonsolosluk olarak toplumumuzla, mümkün olan her vesileyle bir araya gelecek, bir araya gelmek için de vesile yaratacağız. Toplumumuzu desteklemeyi sürdüreceğiz.

Bu duygularla, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Afiyet olsun.